Loading

DiNi MuCiZe TASARIM

Dinimizi En Güzel Örneklerle Öğrenelim

Dini MuCiZe TASARIM

Dini MuCiZe TASARIM
Nasıl mı hareket ediyoruz? Siz yapmayı düşündüğünüz yeri gösteriyorsunuz, uzman kadromuz tasarımı yapıyor, sizin onayladığınız tasarımı ressamımız istediğiniz yere boyuyor.

Duvar Boyama Sanatı

Mucize Nedir?: Sözlükte “insanı aciz bırakan, olağan üstü, garip tuhaf şey” manalarına gelen mucize, terim olarak “yüce Allah’ın, peygamberlik iddiasında bulunan peygamberini doğrulamak desteklemek için yarattığı, insanların aynısını getirmekten aciz kaldığı olağanüstü olay” diye tanımlanır. Mucizenin önemi, pozitif bilimlerle açıklanamaz. Aksi durumda mucize olmaktan çıkar olağan bir şey olurdu.
Mucize, peygamber olan kişinin, akılların alamayacağı olayı Allah’ın kudreti ile göstermeyi başarmasıdır. Kur’an’da mucize yerine ayet, beyyine burhan kavramları kullanılır. İletişime Geçin.

Son Yayınlarımız

Hizmetlerimiz

21 Mayıs 2015 Perşembe

Her türlü dilek, her türlü sıkıntı için mücize bir dua

Âl-i İmran süresinin 173 ncü ayeti kerimisi ve mücizeleri.
Bu Âyeti Kerimi her gün zikir edinip her yerde okuyabilir.Gücü yettiği kadaryada 45o defa okumaya devam ederse,1 ay içinde  durumunda muazzam ilerlemeler olur.Bolluğa kavuşur.Ticareti artar,sıhhati düzelir.Düşmanları  dost  olur.Her türlü kısmeti açılır.
Bu âyeti kerim çok kıymetli bir duadır.
  • İşi gücü bozulan
  • Rızık darlığı çeken
  • Haksızlığa ve zulme maruz kalan
  • Maddi ve manevi sıkıntı ve dertleri olan.
  • Her türlü dileği olan
Her gün (450) defa okursa  ve devam ederse en kısa zamanda sıkıntılarından kurtulur ,korktuklarından emin olur.Umduklarına nail olur.
Duaya başlamadan önce;
  • 10 istiğfar
  • 10 Kelime-i Tevhid
  • 7 defa  Tekbir “Allahü ekber”
  • 10 selavat
Okunur.Besmele-i şerif ile aşağıdaki âyeti kerim okunur.Hasbünallahü ve ni’mel vekil kısmı 450 defa okunur.
“Ellezîne kâle lehumun nâsu innen nâse kad cemeû lekum fahşevhum fe zâdehum îmânâ(îmânen), ve kâlû hasbunâllâhu ve ni’mel vekîl(vekîlu).”
Meâli:”İnsanlar onlara: ‘Düşmanınız olan insanlar size karşı bir ordu topladılar, onlardan korkun’ dediler. Bu, onların imanını artırdı da: ‘Allah bize yeter. O ne güzel Vekil’dir’ dediler.”
الَّذِينَ قَالَ لَهُمُ النَّاسُ إِنَّ النَّاسَ قَدْ جَمَعُواْ لَكُمْ فَاخْشَوْهُمْ فَزَادَه
إِيمَاناً وَقَالُواْ حَسْبُنَا اللّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيل
450 okuma bittikten sonra  1 defada  bu âyeti kerim okunur dua edilir.
“Fenkalebû bi ni’metin minallâhi ve fadlin lem yemseshum sûun, vettebeû rıdvânallâh(rıdvânallâhi), vallâhu zû fadlin azîm(azîmin).”(Âl-i İmran 174)
فَانقَلَبُواْ بِنِعْمَةٍ مِّنَ اللّهِ وَفَضْلٍ لَّمْ يَمْسَسْهُمْ سُوءٌ وَاتَّبَعُواْ رِضْوَانَ اللّهِ وَاللّهُ ذُو فَضْلٍ عَظِيمٍ
Meâli:”Bu yüzden kendilerine bir fenalık dokunmadan, Allah’tan nimet ve bollukla geri döndüler; Allah’ın rızasına uydular. Allah büyük, bol nimet sahibidir.”

20 Mayıs 2015 Çarşamba

Hücredeki Mucize Tasarım

İnsan vücudunda yaklaşık 100 trilyon hücre bulunur. Bu hücrelerin her biri kendi içinde son derece kompleks bir yapıya sahiptir. Ünlü moleküler biyolog Prof. Michael Denton bu kompleksliği şöyle tanımlar: "Moleküler biyoloji tarafından ortaya çıkarılan yaşam gerçeğini kavrayabilmek için, bir hücreyi yaklaşık bir milyon kez büyütmemiz gerekir. Bu durumda hücre, New York ya da Londra gibi büyük bir şehri kaplayacak boyutta dev bir uzay gemisine benzeyecektir. Hücrenin yakınına gelip onu incelersek, üzerinde milyonlarca küçük kapıyla karşılaşırız. Ve eğer bu kapıların herhangi birinden içeri girersek, muazzam bir teknoloji ve bizi şaşkınlığa düşürecek bir komplekslikle karşılaşırız." (Michael Denton, Evolution: A Theory in Crisis. London: Burnett Books, 1985, s.242) Bu filmde Prof. Denton’ın dikkat çektiği hücre içindeki adeta bir uzay gemisini andıran müthiş teknoloji incelenmektedir. Tek bir göz hücresinden karaciğer hücresine kadar her hücrede yer alan yaratılış mucizesi, etkileyici bilgisayar animasyonları eşliğinde gözler önüne serilmektedir.


Gözyaşındaki Mucize Tasarım

Vücudumuzda hayati öneme sahip birçok sıvı salgılanır. Bunlardan biri de gözyaşıdır. Gözyaşının muhteşem bileşimi Sağlıklı bir görüş için tahmin edilemeyecek kadar önemlidir. Gözümüzde mükemmel bir gözyaşı üretim taşıma ve boşaltma sistemi vardır. Ancak gözümüzdeki mekanizmalar bu kadar değildir: Her göz kırpışımızda göz yüzeyindeki gözyaşı filmi otomatik olarak yenilenir. Bu işlem ortalama her altı saniyede bir tekrarlanır. Bu 60 yıl yaşayan bir insanın tüm ömrü boyunca 200 milyondan fazla göz kırpması anlamına gelir.
Gözyaşının % 98.2’si sudur. Geri kalan kısımda kan plazmasıyla aynı oranda üre ve plazmadakinden daha az oranda glikoz tuzlar ve organik Maddeler bulunur. Yani gözyaşı içinde farklı oranlarda farklı maddeler bulunan çok özel bir sıvıdır.
Gözyaşı bileşenlerinin varlığı iyi ve net bir görüş için şarttır. Bileşenlerin miktarında ya da yapısındaki ufak bir farklılık olduğunda göz kolaylıkla mikrop kapabilir ya da gözümüz net görme özelliğini yitirebilir. Gözyaşının görevleri 4 ana başlık şeklinde verilebilir:
Göz yüzeyini nemlendirmek ve kuruluğun vereceği hasarı engellemek
Mikroskobik olarak pürüzsüz olamayan göz yüzeyini pürüzsüz optik bir yüzey yapmak
Gözün kornea bölümüne ihtiyaç duyduğu Oksijen ve diğer besinleri sağlamak
Gözü bakterilerden ve enfeksiyonlardan korumak.
Çok kompleks bir yapıda olan gözyaşını oluşturan bileşenler 3 katman oluşturacak şekilde gruplanmıştır
Yağ Katmanı
Gözyaşının en üstte yer alan katmanıdır. Bu sayede hemen altında bulunan sıvı katmanın buharlaşarak fonksiyonunu yitirmesini ve gözyaşının alt göz kapağından akıp gitmesini engeller.
Yağ salgılayan bezlerin bulunduğu katman çok ince olmasına karşın gözyaşının dışarı akmasını ve buharlaşmasını başarıyla engellemektedir. Peki kim gözyaşının üzerine buharlaşma etkisini hesap ederek böyle bir kaplama yapmıştır? Bu kadar özel bir tasarım nasıl ortaya çıkmıştır?
Sıvı Katman
Bu katman gözyaşının temel katmanıdır. Yağ tabakanın hemen altında ortada yer alan tabakadır. Üç katman arasında en kalın olanıdır. İçinde tuzları proteinleri ve lizozim adlı özel bir kimyasal maddeyi barındıran karmaşık bir yapısı vardır.
Gözün kornea tabakasını besleyen oksijeni taşır atık ürünleri korneadan uzaklaştırır korneada oluşabilecek enfeksiyonları engeller. Algıladığımız görüntülerin normal olması için gözün kornea tabakasındaki Su hacminin değişim göstermeden belirli bir oranda kalması şarttır. Eğer bu oran bozulursa kornea şişer ve formu bozulur. Sıvı katman korneadaki su hacminin dengede kalarak görüntü kalitesinin yüksek olmasını sağlar.
Mukus Katmanı
Göz yüzeyinde bulunan konjuktiva adlı ince zardaki hücreler tarafından üretilir. Gözün hemen üzerinde yer alır gözyaşının en alttaki katmanıdır. Üzerinde yer aldığı epitel yüzeyi hidrofobiktir yani suyu sevmeyen iten bir yapısı vardır. Eğer sıvı katman ile bu katman yer değiştirmiş olsalardı mukus tabakası göz üzerinde duramayacak dolayısıyla bir işe yaramayacaktı. Bu katmanda gözün üzerinde durabilen musin adlı özel bir kimyasal madde bulunur. Gözyaşı bu madde ve mukus katman sayesinde yerçekimine karşı koyarak gözün önünde durmayı başarır.
Gözyaşı sadece korneayı kurumaktan kurtaracak ve göz küresinin yüzeyinin kayganlığını kaybettirmeyecek miktarda üretilir. Böylece göz hareket ettiğinde göz kapağının iç kısmı ile gözün üstü arasında sürtünmeden kaynaklanan bir rahatsızlık meydana gelmez.
Gözyaşını oluşturan bileşenlerin yeterli miktarda üretilmemesi ya da bir bileşenin eksik olması göz yüzeyi üzerinde kuru noktaların oluşmasına neden olur. Bu durumda da göz ile göz kapağı arasında sürekli bir sürtünme olur ve gözün her hareketi bizim için bir eziyet haline gelirdi. Örneğin gözyaşı kuruluğu olan hastalarda gözlerde sürekli bir yanma ve gözün içinin kum dolu olduğu hissi duyulur. Gözler batar kaşınır şişer kızarır ve hastalığın ileri aşamalarında hasta gözünü kaybedebilir. Göz bileşenlerinde bozukluk ya da eksiklik olanlar her 10–15 dakikada bir gözlerine yapay gözyaşı damlatmalıdırlar. Pek çok insan bu rahatsızlığı yaşar ve kısıtlı bir rahatlama sağlayan göz damlası ve ilaçlar için pek çok para harcar.
Sağlıklı bir görüş sağlamak için gözyaşının tüm bileşenlerinin tümünün tam olarak üretilmesi yeteli değildir. Gözyaşının hangi yolla nasıl nakledileceği de son derece önemlidir. Gözyaşı gözyaşı bezlerinden çıkarak küçük kanallardan akar. Her göz kırptığımızda ince bir film gözlerimizin etrafında yayılır ve gözümüzü nemlendirerek tozdan ve diğer rahatsız edici maddelerden temiz tutar.
Tesadüfler sonucu göze zarar verecek rastgele milyarlarca bileşiğin oluşabilme ihtimali vardır. Peki nasıl olup da göz için hem böyle kuvvetli bir temizleyici görevi görecek hem de göze en ufak bir zarar vermeyecek bir sıvı sentezlenmiştir? Bu ideal sıvı tesadüfen oluşana kadar göz nasıl korunmuştur? Çünkü indirgenemez komplekslikte olan gözün sağlığını koruyabilmesi için tüm unsurlarıyla birlikte ve bir anda oluşması şarttır. Gözün tek bir parçasının bile tesadüfen oluşması mümkün değildir.

İnsan Kalbindeki Mucizevi Tasarım

Yeryüzünün en mükemmel pompası, şu anda sol göğsümüzün hemen altında çalışmaktadır. Kalp, benzersiz tasarımı ve durmak bilmeyen atışlarıyla, 1 gün içinde vücudumuzdaki bütün kanın 100 tam devir yapmasını sağlar.

Kalp dış görünüş olarak aşağı-yukarı yumruğunuz büyüklüğünde, etten yapılmış bir pompadır. Ancak kapasitesi düşünüldüğünde, dünyadaki en güçlü, en uzun ömürlü ve en verimli iş makinesi olduğu anlaşılacaktır. Bu nitelendirmenin çok fazla nedeni vardır.

Öncelikle kalbin çalışırken kullandığı güç muazzamdır. Bu güç sayesinde kalp, kanı 3 metre kadar yukarı sıçratabilir. Kalbin kapasitesini şöyle bir örnekle daha da netleştirebiliriz. Kalp, bir saatlik zaman zarfında, orta boy bir arabayı yerden yaklaşık bir metre yukarı kaldırmaya yetecek kadar enerji meydana getirebilir.

Ancak kalbin en önemli özelliği durmak bilmeksizin çalışabilmesidir. Kalp dakikada 70 kere ve her yıl yaklaşık 37 milyon kereden fazla hareket eden bir kastır. Bir insanın ortalama hayatı boyunca ise yaklaşık 2,5 milyar vuruş yapar ve yaklaşık 300 milyon litre kan pompalar. Bu da 10 bin adet petrol tankerini dolduracak sıvı miktarına eşittir. Kalp, uyuduğunuz zaman bile saatte yaklaşık 340 litre kan pompalar. Bir başka deyişle kalbimiz bir arabanın yakıt deposunu saatte 9 kere doldurur. Bedensel hareketler sırasında, örneğin koşarken, temposunu daha da artırır ve saatte yaklaşık 2 bin 270 litre kan pompalar. Kalp, her çarptığında bir miktar kanı, büyük bir güçle vücudun derinliklerine kadar pompalar. Bu kasın gücü konusunda biraz daha fikir edinebilmek için yumruğunuzu saniyede bir kere olmak üzere ne kadar uzun süre sıkabileceğinizi deneyin. Kısa sürede yorulacak ve devam edemeyeceksiniz. Parmaklarınızı ve elinizi hareket ettiren kaslar, birkaç dakika içinde yanmaya ve acı vermeye başlayacaktır. Buna rağmen kalp, bir dakika bile dinlenmeksizin ömür boyu kasılıp gevşemeye devam eder.

Kalbin sahip olduğu üstün özelliklerin farkına varan bilim adamları çözümü bu tasarım harikasını taklit etmekte buluyorlar. Yapay kalp üzerine araştırmalarıyla tanınan Abiomed isimli şirket benzer tasarımlarla kalbin görevini yerine getirebilecek kalpler üretmeye çalışıyor. Ancak kalbin yıllarca başarıyla sergilediği kesintisiz fonksiyonu taklit edemeyeceklerini ifade ediyorlar. Şirketin yeni geliştirdiği yapay kalbin 5 senede yaklaşık 175 milyon kez atması ise çok iyi bir hedef olarak görülüyor.

Son teknoloji ürünü olan bu yapay kalp, insanlardan önce danalarda denenmiş, ancak danalar sadece birkaç ay süre ile hayatta kalabilmişlerdi. Birkaç ufak değişiklikle birlikte yeni kalbin gelecek yıl insanlarda da denenmesi planlanıyor. Duke Üniversitesi ‘ nde bir biyomühendis olan ve bu konuda yazılmış bir de kitabı bulunan Steven Vogel, araştırmacıların neden insan kalbini taklit etmekte bu kadar zorlandıklarını şöyle açıklıyor:

“Bizim sahip olduğumuz motorlar, güçleri ve etkinlikleri ne olursa olsun, o kadar farklı çalışıyorlar ki. Kalp kası, bizim teknolojik donanımımızda bulunan hiçbir şeye benzemeyen, yumuşak, ıslak, kasılabilen bir makine. İşte bir kalbi bu yüzden taklit edemezsiniz…” (Robert Kunzig, Discover, “The Beat Goes On”, January 2000)

Abiomed şirketinin yapay kalbi de gerçek bir kalp gibi 2 karıncıktan oluşuyor. Ancak benzerlik burada sona eriyor. Araştırmayı yöneten Pennsylvania Üniversitesi ‘ nden biyomühendis Alan Snyder bu farkı Gerçek bir kalpte kas, bir kap gibi görev görüyor ve kendisi kasılıyor ifadeleriyle anlatmaktadır.

Yapay Kalbin Çıkmazları

Kendi kendine kasılan bir kalbi nasıl yapacaklarını bilmeyen araştırmacılar, iki karıncığın arasına yerleştirdikleri bir motor sayesinde, her iki karıncığın iç duvarlarını iterek hareket ettiriyorlar. Yapay kalp karın içine yerleştirilen bir pille çalışıyor. Bu pil ise hastanın üzerinde taşıdığı şarj olabilen daha büyük bir pil paketinden radyo dalgaları ile sürekli şarj edilmek zorunda.

Gerçek bir kalbin ise enerji için bir pile ihtiyacı yok, çünkü kalbimiz kendi enerjisini her hücresi içinde kendi başına üretebilen benzersiz bir kas tasarımına sahip. Ayrıca kalbin taklit edilemeyen başka bir özelliği de benzeri olmayan dinamik bir atım hacmine sahip olması. Nitekim dinlenme halinde dakikada 5 litre kan pompalayan bir kalp, egzersiz sırasında bunu dakikada 25–30 litreye kadar artırabiliyor. Abiomed şirketinin yöneticisi olan Kung bu mükemmel tempo değişikliğini Bu henüz hiç bir mekanik cihazın ulaşamayacağı bir şey diyerek nitelendiriyor. Şirketin yaptığı yapay kalp ise en fazla dakikada 10 litre kan pompalayabiliyor ki bu da pek çok faaliyet açısından yetersiz kalmaktadır.

Asıl ulaşılamayan ise, kalbin kendine pompaladığı kan ile beslenmesi ve ihtiyaca göre de güçlenmesi. Böylece bir kalp hiç bakım görmeden 50–60 sene çalışabiliyor. Kalp bölünerek yenilenen canlı bir doku olması nedeniyle kesintisiz çalışma performansını hiçbir zaman kaybetmiyor. Bu da onu taklitlerinden ayıran en büyük özelliklerinden bir başkası. Bilim adamlarının günümüz teknolojisi ile ulaşmayı hayal bile edemediği özelliklere sahip olan kalbimiz, benzersiz tasarımıyla yüce Rabbimizin üstün ilmini bizlere tanıtmaktadır.

“Bana ne oluyor ki, beni Yaratana kulluk etmeyecekmişim? Siz O ‘ na döndürüleceksiniz. Ben, O ‘ ndan başka ilahlar edinir miyim ki, Rahman (olan Allah), bana bir zarar dileyecek olsa, ne onların şefaati bana bir şeyle yarar sağlar, ne de onlar beni kurtarabilirler.” (Yasin Suresi, 22–23)

Kalbin muhteşem işleyişini aşağıdaki video da detaylı bir şekilde görebilirsiniz!!